Sevk yazısında, Emrah Yayla ve Pınar Birkoçun 6 Şubat günü saat 11. ",. ",Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki polis kontrol noktasına yönelik düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında savcılığın hazırladığı sevk yazısına ulaşıldı. Bu sırada adliyenin önündeki yaya yolunda yürüyen sivil vatandaşların C kapısı yönüne doğru koşmaya başladığı belirtilen yazıda, hayatını kaybeden Dilfiraz Karataşın saldırganlar tarafından açılan ateş sonucu sırt kısmından giren iki mermiyle yaralandığı ve hastanede hayatını kaybettiği kaydedildi. Yazıda, saldırganın yeniden silahını ateşlemesi sonucu polis memurunun ayağından yaralandığı, polislerden biri adliye binası, diğeri adliyenin C kapısı istikametine doğru giderken iki saldırganın da polisleri hedef alarak ateş ettiği bildirildi. Ağır Ceza Mahkemesinde silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılandığı davanın duruşması olduğu, Necmiye Birkoçun özellikle mahkeme huzurunda hazır bulunup savunma yapmak istediğine dair dilekçe verdiğinin tespit edildiği belirtildi. İLK ETAPTA SİLAH ATEŞ ALMADIAdliyenin D Blok kapısına yaklaştıklarında Birkoçun polislerin yanına giderek, yüzlerine 2-3 saniye boyunca biber gazı sıktığı anlatılan yazıda, diğer Yaylanın da polisin göğsünü hedef alarak silahını ateşlemeye çalıştığı ancak ilk etapta silahın ateş almadığı kaydedildi. Saldırıya lişkin soruşturmada savcılığın sevk yazısına ulaşıldı. Sevk yazısında, saldırganlardan Birkoçun kardeşi Necmiye Birkoçun saldırının gerçekleştiği gün saat 11. 00de İstanbul 13. AAnın haberine göre, yazıda, örgüt yöneticilerinin örgüt üyeleri arasında iş bölümü yapma, örgütün hedef ve amaçları doğrultusunda yapılacak eylem, gösteri yürüyüşü ve propaganda faaliyetlerine ilişkin talimat verdiği ve hiyerarşiyi belirledikleri aktarıldı. Çağlayandaki İstanbul Adalet Sarayında polis kontrol noktasına yönelik düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili yürütülen soruşturma devam ediyor. YANLARINDAKİ MALZEMELER ORTAYA ÇIKTIYazıda, saldırının ardından yapılan aramada saldırganların yanında, saldırıda kullandıkları 2 adet silah, turist hattı takılı 2 adet cep telefonu, çok sayıda plastik kelepçe, sahte bomba düzeneği, mermi, yedek şarjörler, falçata ve biber gazı bulunduğunun tespit edildiği bildirildi. 32 sıralarında İstanbul Adliyesinin karşısında bulunan E-5 yan yol üzerindeki İETT durağında otobüsten indikleri ve metrobüs üst geçidini kullanarak adliye yönüne geçtikleri belirtildi. Saldırganların yakalanmamak için yanlarında taşıdıkları sahte bomba görünümlü düzenek ile hukuksuz talepler içeren manifestolarını okuyacaklarının tespit edildiği kaydedilen yazıda, Ali Osman Köse ve Ercan Kartalın serbest bırakılmasını istemeyi amaçladıkları aktarıldı. Yaylanın üzerinden çıkan kağıt parçasında bazı gazeteci ve milletvekillerinin isim, soy isim ve telefon numaralarını içeren not kağıtları bulunduğu aktarılan yazıda, Birkoçun çantasından örgüte ait olduğu tespit edilen manifestonun çıktığı, içeriğinde ise DHKP-Cye üye oldukları için yargılanan ve hükümlü bulunan örgüt mensuplarının serbest bırakılmasına dair taleplerin yer aldığının belirlendiği kaydedildi. Savcılığın sevk yazısında, saldırıyı düzenleyen Emrah Yayla ve Pınar Birkoç’un amacının silahla adliyeye girerek, duruşma bahanesiyle eylem için hazır bekleyen şüphelilerin yardımıyla kamu görevlilerini rehin almak olduğu anlatıldı. Yazıda, adliyenin C kapısı önündeki nöbet kulübesine doğru gelen polis memurunu silahla ateş ederek kovalayan Yaylanın, kulübedeki polislerin karşılık vermesi üzerine öldürüldüğü, ardından ateş eden Birkoçu da görevli polislerin öldürdüğü belirtildi. Yazıda, Yayla ve Birkoçun üzerlerinden ele geçirilen listede yer alan gazeteci ve milletvekillerinden oluşan 9 kişi aracılığıyla taleplerini kamuoyuyla paylaşarak kabul ettirmeyi amaçladıkları, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise 31 Mart 2015te savcı Mehmet Selim Kirazın öldürülmesi gibi rehin aldıkları kişilere de cezalandırma eylemi yapmayı hedefledikleri anlatıldı. SALDIRININ AMACININ KAMU GÖREVLİLERİNİ REHİN ALMAK OLDUĞU DEĞERLENDİRİLDİYazıda, Yayla ve Birkoç’un amacının, silahla adliyeye girerek yanlarındaki malzemelerle birlikte, örgüt yöneticileri tarafından verilen talimat doğrultusunda, duruşma bahanesiyle içeri giren ve eylem için hazır bekleyen şüpheliler Elif Ersoy, Diyar Ersoy, Necla Birkoç ve Ercan Güneşin yardımlarıyla kamu görevlilerini rehin almak olduğu anlatıldı. Saldırıda 1 sivil vatandaşın hayatını kaybettiği, 3 sivil ile 3 polis memurunun yaralandığı aktarıldı.
Sevk yazısında, saldırganlardan Birkoçun kardeşi Necmiye Birkoçun saldırının gerçekleştiği gün saat 11. AAnın haberine göre, yazıda, örgüt yöneticilerinin örgüt üyeleri arasında iş bölümü yapma, örgütün hedef ve amaçları doğrultusunda yapılacak eylem, gösteri yürüyüşü ve propaganda faaliyetlerine ilişkin talimat verdiği ve hiyerarşiyi belirledikleri aktarıldı. Yaylanın üzerinden çıkan kağıt parçasında bazı gazeteci ve milletvekillerinin isim, soy isim ve telefon numaralarını içeren not kağıtları bulunduğu aktarılan yazıda, Birkoçun çantasından örgüte ait olduğu tespit edilen manifestonun çıktığı, içeriğinde ise DHKP-Cye üye oldukları için yargılanan ve hükümlü bulunan örgüt mensuplarının serbest bırakılmasına dair taleplerin yer aldığının belirlendiği kaydedildi. 00de İstanbul 13. Saldırıya lişkin soruşturmada savcılığın sevk yazısına ulaşıldı. Savcılığın sevk yazısında, saldırıyı düzenleyen Emrah Yayla ve Pınar Birkoç’un amacının silahla adliyeye girerek, duruşma bahanesiyle eylem için hazır bekleyen şüphelilerin yardımıyla kamu görevlilerini rehin almak olduğu anlatıldı. Yazıda, adliyenin C kapısı önündeki nöbet kulübesine doğru gelen polis memurunu silahla ateş ederek kovalayan Yaylanın, kulübedeki polislerin karşılık vermesi üzerine öldürüldüğü, ardından ateş eden Birkoçu da görevli polislerin öldürdüğü belirtildi. Saldırganların yakalanmamak için yanlarında taşıdıkları sahte bomba görünümlü düzenek ile hukuksuz talepler içeren manifestolarını okuyacaklarının tespit edildiği kaydedilen yazıda, Ali Osman Köse ve Ercan Kartalın serbest bırakılmasını istemeyi amaçladıkları aktarıldı. ",. İLK ETAPTA SİLAH ATEŞ ALMADIAdliyenin D Blok kapısına yaklaştıklarında Birkoçun polislerin yanına giderek, yüzlerine 2-3 saniye boyunca biber gazı sıktığı anlatılan yazıda, diğer Yaylanın da polisin göğsünü hedef alarak silahını ateşlemeye çalıştığı ancak ilk etapta silahın ateş almadığı kaydedildi. Saldırıda 1 sivil vatandaşın hayatını kaybettiği, 3 sivil ile 3 polis memurunun yaralandığı aktarıldı. YANLARINDAKİ MALZEMELER ORTAYA ÇIKTIYazıda, saldırının ardından yapılan aramada saldırganların yanında, saldırıda kullandıkları 2 adet silah, turist hattı takılı 2 adet cep telefonu, çok sayıda plastik kelepçe, sahte bomba düzeneği, mermi, yedek şarjörler, falçata ve biber gazı bulunduğunun tespit edildiği bildirildi. ",Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki polis kontrol noktasına yönelik düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında savcılığın hazırladığı sevk yazısına ulaşıldı. SALDIRININ AMACININ KAMU GÖREVLİLERİNİ REHİN ALMAK OLDUĞU DEĞERLENDİRİLDİYazıda, Yayla ve Birkoç’un amacının, silahla adliyeye girerek yanlarındaki malzemelerle birlikte, örgüt yöneticileri tarafından verilen talimat doğrultusunda, duruşma bahanesiyle içeri giren ve eylem için hazır bekleyen şüpheliler Elif Ersoy, Diyar Ersoy, Necla Birkoç ve Ercan Güneşin yardımlarıyla kamu görevlilerini rehin almak olduğu anlatıldı. 32 sıralarında İstanbul Adliyesinin karşısında bulunan E-5 yan yol üzerindeki İETT durağında otobüsten indikleri ve metrobüs üst geçidini kullanarak adliye yönüne geçtikleri belirtildi. Ağır Ceza Mahkemesinde silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılandığı davanın duruşması olduğu, Necmiye Birkoçun özellikle mahkeme huzurunda hazır bulunup savunma yapmak istediğine dair dilekçe verdiğinin tespit edildiği belirtildi. Sevk yazısında, Emrah Yayla ve Pınar Birkoçun 6 Şubat günü saat 11. Yazıda, Yayla ve Birkoçun üzerlerinden ele geçirilen listede yer alan gazeteci ve milletvekillerinden oluşan 9 kişi aracılığıyla taleplerini kamuoyuyla paylaşarak kabul ettirmeyi amaçladıkları, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise 31 Mart 2015te savcı Mehmet Selim Kirazın öldürülmesi gibi rehin aldıkları kişilere de cezalandırma eylemi yapmayı hedefledikleri anlatıldı. Çağlayandaki İstanbul Adalet Sarayında polis kontrol noktasına yönelik düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili yürütülen soruşturma devam ediyor. Bu sırada adliyenin önündeki yaya yolunda yürüyen sivil vatandaşların C kapısı yönüne doğru koşmaya başladığı belirtilen yazıda, hayatını kaybeden Dilfiraz Karataşın saldırganlar tarafından açılan ateş sonucu sırt kısmından giren iki mermiyle yaralandığı ve hastanede hayatını kaybettiği kaydedildi. Yazıda, saldırganın yeniden silahını ateşlemesi sonucu polis memurunun ayağından yaralandığı, polislerden biri adliye binası, diğeri adliyenin C kapısı istikametine doğru giderken iki saldırganın da polisleri hedef alarak ateş ettiği bildirildi.